
Sert güç, kapıları aralayabilir ancak o kapıların açık kalmasını sağlayan, yumuşak güçtür. Bu bakış açısıyla, yeni düzende en tesirli vasıta kalbe ve zihne aynı anda dokunabilen ‘eğitim diplomasisi’dir.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Milliyete yazdı: Türkiyenin küresel yolculuğunda eğitim diplomasisi
Kâinatta kalıcı iz bırakan en büyük sermaye ilimdir. İlim, insanın zihninde kök salan hakikat, eğitim ise o hakikatin nesilden nesle aktarılmasını sağlayan en güçlü köprüdür. Eğitim, her devirde bilginin ötesinde barışın, adaletin ve müşterek insanlık ülküsünün asli zemini olmuştur.
Bakanlığımız da bu şuurla hareket ederek eğitimi yalnızca kendi hudutlarımız dâhilinde değil, insanlığın ortak geleceğinin inşası için asli bir sorumluluk olarak görmektedir. Üstlendiğimiz bu mesuliyet, çağın gerekleri doğrultusunda ülkemizin dış politika vizyonuna da yön vermektedir.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Milliyete yazdı: Türkiyenin küresel yolculuğunda eğitim diplomasisi
21.yüzyılın dünyasında uluslararası ilişkilerde yönelim değişmiş, yalnızca sert güce dayalı dünya düzeni geride kalmıştır. Sert güç, kapıları aralayabilir ancak o kapıların açık kalmasını sağlayan, yumuşak güçtür. Bu bakış açısıyla, yeni düzende en tesirli vasıta kalbe ve zihne aynı anda dokunabilen ‘eğitim diplomasisi’dir.
İngiltere
Türkiye, eğitim diplomasisini hayata geçirirken daima her ülkenin bağımsızlığına, müstakil devlet yapısına ve millî tercihlerine saygı göstermeyi temel ilke edinmiştir. Ayak bastığımız hiçbir coğrafyada post-kolonyal dönemlerin izlerini taşıyan bir anlayışa tenezzül edilmemekte; faaliyetlerimizi gizli maksatlar değil, samimiyet ve iş birliği ruhu şekillendirmektedir. Zira eğitim yoluyla kurduğumuz ilişkileri bir nüfuz alanı değil; dost ülkelerle müşterek çıkarlarımızı pekiştiren, gönül köprüleri inşa eden bir medeniyet hizmeti olarak görmekteyiz.
Karabağ
Reformlarımız dünyaya örnek
Bu anlayışla, Türkiye Maarif Vakfı ile birlikte bugün Dışişleri Bakanlığımızdan sonra yurt dışında en geniş temsil ağına sahip kurum olduğumuzu söyleyebiliriz. 63 ülkede 94 temsilcilik, Türkiye Maarif Vakfı’nın kurum ve personeli hariç 14 ülkede ilkokuldan liseye uzanan geniş bir yelpazede 67 eğitim kurumu, yurt dışında sahada görev yapan 2 bini aşkın öğretmen ve 120 okutman ile Türkiye’nin eğitim diplomasisinin omurgasını teşkil ediyoruz. Bu omurga; 125 ülkeyle imzalanan 348 anlaşma, dost ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla yürütülen ortak projeler, yurt dışına eğitim amacıyla gönderdiğimiz öğrenci ve öğretmen hareketliliğiyle giderek güçlenmektedir.
KKTC
Öte yandan yurt dışında imzalanan anlaşmalar uyarınca verdiğimiz Türkçe ve Türk kültürü dersleri de ülkemizin şeffaf iş birliği vizyonunun somut göstergesidir. Eğitim bilimleri literatürü de bu yaklaşımı teyit etmekte, kök değerlerini öğrenen çocukların asimile olmadan topluma intibak ettiğini, psikolojik sağlamlıklarının arttığını ortaya koymaktadır.
Türkmenistan
Dünyayla daha nitelikli ve daha derin bağlar kurması gerektiğine inandığım eğitim diplomasisi faaliyetlerimiz son yıllarda ciddi bir ivme kazanmış; Türkiye uluslararası arenadaki eğitim ve tanıtım faaliyetlerini artırarak kendine has modeli, uygulamaları ve dijital çözümleriyle eğitim alanında oyun kurucu ülkeler arasına girmiştir. PISA ve TIMSS gibi araştırmalarda kaydedilen ilerleme de bu yükselişin en somut göstergesidir. Bu yükseliş, eğitim diplomasisi çalışmalarımızın itici gücünü oluşturmaktadır.
Bazı ülkeler, Türkiye’nin eğitim alanındaki reformlarını ve başarılarını yakından takip etmekte ve bu konularda desteğimizi talep etmektedirler. Coğrafyamızdan başlayarak dünyanın birçok yerinde eğitim reformlarımızın örnek alınması, beni ziyadesiyle memnun ediyor.
Eğitim diplomasisinde insan unsuru ve ortak vizyon
Eğitim diplomasisi faaliyetlerimiz yalnızca fiziki mekânlar ve kurumlarla sınırlı değildir. Bakanlığımızın geliştirdiği EBA (Eğitim Bilişim Ağı), HEMBA (Hayat Boyu Öğrenme Bilişim Ağı), EPALE (Avrupa Yetişkin Öğrenme Elektronik Platformu) ve Ülkem Yanımda gibi dijital platformlarla artık sadece yurt içindeki vatandaşlarımıza değil; yurt dışındaki vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza ve dost topluluklara da erişebilmekteyiz. Bu platformlar hem çağın ihtiyaçlarına cevap vermekte hem de Türkiye’nin dijital eğitim kapasitesini küresel ölçekte görünür kılmaktadır.
Eğitim diplomasisi tüm kurumları, projeleri ve platformlarıyla, nihayetinde insan unsuruyla anlam kazanmaktadır. Bakanlığımız ve tüm paydaş kurumlarımız bünyesinde yurt dışında görev yapan öğretmenlerimiz, okutmanlarımız, ülkemizin eğitim diplomasisi anlayışımızın ete kemiğe bürünmüş öncüleridir. Zira eğitimin ruhu öğretmenin bakışında, duruşunda tecessüm eder. Hudutlarımız dışında onlar sadece eğitimci kimlikleriyle yer almamaktadır, aynı zamanda birer eğitim diplomatı görevini üstlenmektedir. Onlar katıldıkları faaliyetler, verdikleri dersler ve yetiştirdikleri nesillerle bu ülkenin duruşunun bir timsali olmakta; önyargıların yıkılmasına ve dostluk köprülerinin kurulmasına katkı sağlamaktadırlar. Bu vesileyle Türkiye’nin kültür ve değerler vizyonunu sahada yaşatmaktadırlar.
Cumhuriyetimizin ilk yıllarından itibaren bursiyerlerimiz de bu geleneğin taşıyıcıları olmuştur. 95 yıldır yürürlükte olan 1416 sayılı burs programı Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Öğrencileri Seçme ve Yerleştirme (YLSY) ile yurt dışına gönderilen gençlerimiz bugün yapay zekâdan nanoteknolojiye kadar birçok stratejik alanda donanarak ülkemize dönmekte ve kalkınmaya yön vermektedir. Toplamda bu burstan yararlanan öğrencilerimizin yüzde 58’inin yalnızca son 22 yılda yurt dışına gönderilmiş olması ve özellikle geleceğin anahtarını elinde tutan alanlara bilhassa son zamanlarda yönlendirilmeleri ise eğitim diplomasisinin gündemimizin ana başlıkları arasında yer aldığının âdeta bir göstergesidir.
Ülkemizin eğitim diplomasisi faaliyetleri yalnızca Bakanlığımızın gayretleriyle sınırlı değildir; Türkiye Maarif Vakfı, YTB, TİKA, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Yunus Emre Enstitüsü gibi paydaşlarımızla birlikte müşterek bir vizyonun farklı sahalardaki tezahürüdür.
Türkiye’nin yumuşak güç alanında en önemli kurumlarından biri, dirsek teması ile çalıştığımız Türkiye Maarif Vakfıdır. 56 ülkede 508 okul, 2 üniversite, 14 eğitim ve 12 araştırma merkezi ile 58 yurtta 60 binden fazla öğrenciye ulaşan Vakfımız; öğrencileri ve mezunlarıyla uluslararası bilim olimpiyatlarında, sanat yarışmalarında, küresel üniversite kabul listelerinde başarıyla öne çıkmakta, ev sahibi ülkenin beşerî ve fikrî sermayesine katkı sunmaktadır.
Gönüllü kültür elçileri
Keza Yunus Emre Enstitüsü, dil ve kültür diplomasisi alanında en stratejik kurumlarımızdan biridir. Bugün 68 ülkede 93 kültür merkeziyle Türkiye’nin dostluk köprülerini tahkim eden Enstitü, yalnızca kültürel faaliyetleriyle değil; uluslararası referanslara dayalı Türkçe öğretimiyle de dünyada müstesna bir yer edinmiştir. 2013 yılından bu yana uyguladığı Türkçe Yeterlik Sınavı, Avrupa Dil Sınavı Geliştiricileri Birliği (ALTE) tarafından Q-Mark onayı alarak ülkemizin dil diplomasisi sahasında bayrağını dalgalandırdığı ilk uluslararası sınav olmuştur. Yunus Emre Enstitüsünün bu alandaki öncülüğü Bakanlığımızca sürdürülmüş, tarafımızca geliştirilen Türkçe Dört Beceri Sınavı da ALTE nişanını alarak, Türkiye’nin bu alandaki sancağını daha da yükseğe çekmiştir.
Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), yalnızca burs programlarıyla değil; yürüttüğü projeler, kültürel faaliyetler, eğitim destekleri ve sosyal çalışmalarla da sahadaki en önemli aktörlerden biridir. Bugüne kadar elli bini aşkın öğrenci, Türkiye bursları vesilesiyle ülkemizde eğitim görmüş, pek çoğu ülkelerine döndüklerinde ülkemiz adına birer gönüllü kültür elçisi hâline gelmiştir. Bunun yanında YTB’nin “Türkçe Saati” gibi projelerle on beş ülkede otuz bine yakın çocuğun hafızasında Türkçenin izi, gönüllerinde kültürel aidiyetin sıcaklığı yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Bakanlığımızın yürüttüğü eğitim hamlelerine mütemmim bir halka olarak TİKA da sahadaki varlığını güçlü biçimde hissettirmektedir. 170’i aşkın ülkede dost ve kardeş toplulukların yanında olan TİKA, yalnızca modern okullar inşa etmekle kalmamakta; öğretmen yetiştirme programlarından eğitim materyali desteğine, bir yandan ihtiyaç sahiplerine Türkiye’nin dost elini uzatırken diğer yandan ikili ilişkilerimizin muhabbet ve güven zemininde kökleşmesine vesile olmaktadır.
Adil dünya inşasının anahtarı
Yurt dışında geniş temsil gücüne sahip bir diğer kurumumuz Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Başkanlık, 75 müşavirliği ve 54 ataşeliğiyle yurt dışında yaşayan dindaş ve soydaşlarımızın millî ve dinî kimliklerinin diri tutulması ve gelecek nesillere aktarılması için hizmet vermektedir.
Eğitimi bir hegemonya aracı değil; daha adil bir dünya inşasının anahtarı olarak telakki ediyoruz. Bu sebeple yumuşak gücümüzün en müessir vasıtası artık eğitim diplomasisidir fakat bu güç, münferit gayretlerden ziyade kurumsal koordinasyonla bütüncül bir sonuç verir. Eğitim diplomasisinin daha etkin icrası için yurt içinde ve dışında eğitim politikalarının ana belirleyicisi ve uygulayıcısı Millî Eğitim Bakanlığıdır. Dolayısıyla tüm paydaşların Bakanlığımızla eş güdüm içinde hareket etmesi, yalnızca idari bir tercih değil; aynı zamanda stratejik bir gerekliliktir.
Yerelde coğrafyamıza, uluslararası ölçekte dünyaya çok kıymetli değerler kazandıracak çalışmalarımızın fikrî pusulası nettir. Bu pusula; altyapı çalışmaları uzun yıllara dayanan, özgün ve bütüncül bir yaklaşımla geçen yıl hayata geçirdiğimiz “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”dir. Kök değerlerle çağın becerilerini birleştiren bu model, yurt dışında yürüttüğümüz eğitim diplomasisiyle tam bir uyum içindedir. Bu modelin küresel çıktısı; kimlik ile intibak dengesini gözeten, bilgi ile erdemi buluşturan, gaspsız ve dayatmasız bir iş birliği dili olacaktır. Türkiye’nin medeniyet sedası işte bu dil üzerinden eğitim diplomasisiyle dünyada yankı bulacak; gönüllere dokunacak, zihinlerde iz bırakacaktır.