Kocaeli Milli Eğitim Teftiş Kurulunda Deprem

Bir zamanlar okul müdürleriyle öğretmenlerin performansını keyif alarak yazıyorduk.

Ortaokul mezunlarının LGS (Liselere Geçiş Sınavı), lise mezunlarının YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) sonuçlarındaki başarılarını paylaşıyorduk.

Öğrencilerin ulusal ve uluslararası yarışmalarda aldıkları madalyaları saymaya yetişemiyorduk.

Ama son zamanlarda ne olduysa; sayıları bir elin parmağını geçmeyen bilinen okulları, müdürlerin performansını, öğretmen ve öğrencilerin başarılarını yazmakla yetinmek zorunda kaldık.

Aralarında Başiskele Servetiye Cephesi Anadolu Lisesinin de bulunduğu başarıları herkes tarafından kabul ve takdir edilen proje okullarındaki müdür ve öğretmenlerin moral ve motivasyonunu bozduk.

Öğrencilere örnek ve rol model olması gereken okul müdürleriyle öğretmenler hakkında açılan soruşturmalar çoğalınca yetişemez olduk.

Haklarında açılan soruşturmalar sonrası gözaltına alınan, Meslekten çıkarılma, açığa alınma

MÜFETTİŞLERE DE SIÇRADI

Değerli okurlarım,

Bugüne geldiğimizde, Milli Eğitim Müfettişleriyle ilgili ilk defa bu kadar geniş kapsamlı soruşturma ve ceza uygulamasına tanık oldum.

Okul müdür ve öğretmenler hakkında yürütülen soruşturma furyasına, görevi müdür ve öğretmenlere rehberlik, denetim, araştırma, inceleme, soruşturma ve ön inceleme yapmak olan Kocaeli Milli Eğitim Müfettişleri de katıldı.

Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğünde görevli 24 müfettişten bazıları, kurumdaki kişisel sorunları CİMER ve Kocaeli Valiliğine şikayet etmiş.

İddiaya göre, şikayet ettikleri aynı çatı altında çalıştıkları arkadaşlarının önceki yıllarda yaptıkları soruşturmaları “Kin, öfke, nefret” ile dilekçeye yazmışlar.

Ankara’dan gelen bakanlık müfettişlerinin soruşturduğu iddialar arasında şikayet eden müfettişlerin dilekçeye “Bize özel öğretim kurumlarıyla ilgili dosya havale edilmedi” olması, “Neden özel öğretim kurumlarını inceleme ve soruşturma” istemeleri akla çeşitli soruları getirdi.

Kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gibi temiz gösterip çalışma arkadaşlarını ihbar eden müfettişler belli ki, 4483 Sayılı Yasa gereğince yargılanacaklarını hesap edememişler.

Teftiş Kurulu Başkanlığını ele geçirmeye çalışan müfettişler, kapalı kapılar arkasındaki pazarlıkların Ankara’dan döneceğine ihtimal vermemişler.

8 kişilik listesindeki isimlere baktığımızda en fazla cezayı müfettiş arkadaşlarını “Kin, öfke ve mefretle” şikayet edenler almış!

Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan rapor ve Teftiş Kurulu kararıyla uygulanması istenen müfettişlere verilen cezalar ise karara göre şöyle,

Bir: H. K; İdari olarak müfettişlikten alınıp başka bir göreve verilmesi, birkaç kademe ilerleme cezası teklifi. Mali yönden, denetim için gittiği anaokulundan servis aracını kullanmasına rağmen “görev yolluğu” aldığı iddiasıyla 4483 Sayılı yasa doğrultusunda incelenmesi.

İki: M. D; İdari olarak il dışı görev yeri değişikliği ve bir kaç kademe ilerleme cezası teklif edilmesine rağmen emekliye ayrıldığından uygulanması mümkün değil. Mali yönden görev yolluğundaki usulsüzlük iddiasıyla 4483 Sayılı yasa doğrultusunda incelemesi.

Üç: N.K; Yer değişikliği ve kademe ilerleme ceza teklifi.

Dört: M. A. B; Yer değişikliği ve kademe ilerlemesi (Zaman aşımı)

Beş: G.G; yer değişikliği.

Altı: Ş.B ve H.Ö Kınama, A. E Uyarma cezası teklifi.

SONUÇ: Milli Eğitim Müdürlüğünde Eğitim müfettişlerinin adının karıştığı iddia edilen olaylar sonrası yapılan soruşturmalar, verilen idari cezalarla adli yargılamaların başlatılacak olması Teftiş Kuruluna olan güveni sarsmıştır.

İddiaların eğitim müfettişlerince kendi içlerindeki sorunlar nedeniyle gündeme getirilmesi ve şikayet edilmesi Teftiş Kurulunu itibarsızlaştırmaktadır.

Kaynak: Galip ATAMAN / Bizim Yaka