
Bilgi çağında, öğrenmenin, hatta hayat boyu öğrenmenin anahtarı nereden geçiyor? Zannettiğiniz gibi internetten değil. Bilhassa iyi bir ilkokul öğretmeni, insanın tüm hayatı boyunca gerçekleşecek öğrenme sistematiğini değiştirebilecek önemdedir.
Okullarda verilen eğitimin kalitesini tartışabiliriz. Bundan sonraki süreçte yeterli olup olmadığını konuşabiliriz. Ama öğreticinin sağlıklı tavır faktörünü göz ardı edemeyiz. Yani öğrenmeyi öğretmenin yolu öğretmenden geçiyor.
Oysa son yapılan zamlarla birlikte zaten kredi ve kredi kartına mahkum ettiğiniz öğretmenlerimizin, uzman diye sınıflandırılan kısmının bile yoksulluk sınırının altında yer alan bir maaşından söz ediyoruz.
Uzman öğretmen maaşı 44 bin TL’nin biraz üzerine çıktı. Hangi ekonomik koşullarda? Yoksulluk sınırının 47 bin TL olduğu ülkemin fotoğrafı içerisinde. İşte en temel mesele budur.
Çünkü yoksulluk sınırı dediğiniz rakamın içinde kültürel harcamalar bile yok. Bir zamanlar milletvekili maaşlarının sınırı olarak kabul edilen öğretmen maaşlarının, hem de uzman diye ayrıştırılmış kesiminin bile hali buysa, o öğretmen hangi literatürü takip edecek, kendisini nasıl geliştirecek?
Daha önemlisi, geçim derdinden sıyrılarak, çocuklara faydalı bir öğretmen olmayı nasıl başaracak? Öğretmene herhangi bir meslek grubu olarak bakamazsınız. Ekonomide yanlış bir iş yapılır, faturası önünüze gelir; ödenir.
Herhangi bir sektörde, dış ticarette her şeyin telafisi var. Biraz zarar ederek ya da yıpranarak, hele ki bu hız çağında hepsinin üstesinden gelebilirsiniz. Fakat bir şeyin telafisi yok. O da kaybedilmiş kuşakların.
Şayet eğitimi ıskalar ve kuşak kaybetmeye başlarsanız, bunun herhangi bir başlık altında telafisinin çok olanaksız olduğu bir fotoğraf ortaya çıkıyor. Ne yazık ki son yıllarda yap boz tahtasına çevirdiğimiz eğitim sistemimizle, henüz faturası ortaya çıkmamış bir yanlışı yarınlara taşıdık.
Doğru bir hamleyle tersine çevirebilir miyiz? Olanaksız değil, ama ağaç yaşken eğildiği için, çok büyük zorluklar yaşamanıza ve zaman kaybetmenize neden olur. Çocuklarınızın sizden ne kadar iyi ya da kötü durumda olduğunun bir önemi yok.
Onların dünyadaki kendi yaşıtlarına karşı hangi noktada olduğu önemli. Peki bunun en temel anahtarı ne? İyi bir öğretmen. Peki o öğretmen yoksulluk sınırında yaşıyor, geçim derdiyle uğraşıyor, daha önemlisi kendisini geliştirebilecek yatırımı yapamıyorsa, yetiştirdiği çocuklarımız nasıl farklılık yaratacak?
Dün de öğretmenlerin geçim sıkıntısı çektiğini söyleyebilirsiniz. Elbette tarihimiz boyunca bunlar yaşandı. Ama bugünü dünden ayıran temel fark, şu an öğreticilerimizin, yani öğretmenlerimizin sadece geçim sıkıntısı çekmesi değil, bir de aybaşında kapısına dayanan bir borç ödeme gerçeği. Bunu tartışmıyorsanız, yarını boşa konuşuyorsunuz demektir.
paranaliz
Hangi uzman öğretmen 44 bin TL’nin üzerinde alıyor ya..
Ben de uzman öğretmenim 41 bin lira maaş yatacak bana bordroya baktım..
İlçe milli eğitim müdürü şube müdürü 48 bin alacak 90 bin alacak bazı okul kurum müdürlerine rehberlik ve denetim görevini yapacak ne ka güzel. Müfettiş 48 de almayacak o da rehberlik ve denetim yapacak. Adaletin bu mu dünya.
Peki devlet öğretmeninin aldığı maaşın yarısına, tam gün +hafta sonu çalışan özel okul öğretmenleri ne yapsın? Asgari ücretle geçinmek, pardon sürünmek zorundalar… Adalet lütfen ????
Burnunuzdan gelsin.Devlette çalışan 35-40 bin alıyor Özeldekiler 18-20 bin.Bazı cahiller okul müdürlerinin 90 bin alıyor iftirası atmış.Yalanın gözüne dizine dursun
Eğitim öğretim ödeneği olmasa halimiz perişan valla..1150 TL idi sanırım bu sene..elbise, ayakkabı,kalem,defter,silgi vs vs ben bolca aldım hepsinden…Ne eğitim ne okul ne öğrenci hiçbir şey umrumda değil 3 yıldır “banane” kafasındayim keyfim yerinde:)) eğitim öğretim ödeneğinden sonra sıyırdım:)
Emekli öğretmenler o kadar az maaş alıyor ki,emekli olmaya korkuyoruz geçinemeyiz diye.