
Milli Eğitim Bakanlığı, daha önce bu konuda bir açıklama yaparak, sınıf ve öğretmen seçme hakkı verilmeyeceğini belirtmişti. Ancak, pratikte velilerin bu seçimi nasıl yapabildikleri merak konusu oldu.
Bu yıl ilkokul birinci sınıfa başlayacak öğrencilerin kayıt işlemleri, geçici sınıflara yapılacak şekilde düzenlendi. Öğrenciler, öncelikle geçici sınıflara kayıt edildi ve 28 Ağustos tarihinde yapılacak kura ile nihai sınıflarına yerleştirilecekler. Aynı yöntem, öğretmenlerin belirlenmesi için de uygulanacak. Bu süreç, adil bir yerleştirme sağlamayı amaçlasa da, bazı velilerin talepleri süreci karmaşık hale getirebilir.
Sınıf ve Öğretmen Değişikliği Nasıl Mümkün Oluyor?
Veliler, kura sonuçlarına göre yerleştirildikleri sınıf veya öğretmen hakkında memnuniyetsizlik duyduklarında, sınıf değişikliği talebinde bulunabiliyorlar. Bu talepler, yılda bir kez olmak üzere değerlendiriliyor ve geçerli görüldüğü takdirde sınıf değişikliği yapılabiliyor. Ancak, hangi durumların bu talepleri geçerli kılacağı konusunda net bir kılavuz bulunmuyor. Bu belirsizlik, okul yönetimleri ve rehber öğretmenlerinin inisiyatif kullanmasını gerektiriyor.
Kura sonrası yapılan sınıf değişikliği taleplerinin değerlendirilmesinde belirsizlikler bulunması, okul yöneticileri ve rehber öğretmenler üzerinde velilerden gelen baskının artmasına neden olabilir. Bu durum, hem okul yönetimi açısından zorluklar yaratabilir hem de diğer öğrenciler ve veliler için haksızlık duygusu oluşturabilir. Dolayısıyla, sürecin daha şeffaf ve net kurallara dayalı bir şekilde yönetilmesi önemlidir.
Velilerin Dikkat Etmesi Gerekenler
Velilerin sınıf veya öğretmen seçme sürecinde daha dikkatli ve makul taleplerde bulunmaları, sürecin sağlıklı işlemesi açısından büyük önem taşıyor. Okul yönetimleri ve öğretmenlerin, bu tür talepler karşısında dengeyi sağlamak için titiz bir değerlendirme yapması gerekiyor. Sürecin adil ve eşit bir şekilde yürütülmesi, hem öğrencilerin eğitimine hem de okul içindeki uyuma katkı sağlayacaktır.
Bu yıl birinci sınıf velilerine sınıf ve öğretmen seçme hakkı tanınması konusunda ortaya çıkan bu durum, eğitimde adil ve şeffaf süreçlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Velilerin bu süreçte taleplerini yaparken dikkatli olmaları ve okul yönetimlerinin rehberliğine güvenmeleri, eğitimde dengeli ve adil bir ortamın korunmasına katkı sağlayacaktır. Bu süreç, tüm tarafların iş birliğiyle en iyi şekilde yönetilmelidir.
Arkadaşlar cahillerle sohbeti kesin, Keramet kıyafette değil, beyinlerdedir.Avrupa da ki öğretmenler serbest giyindikleri için , hiç bilim adamı çıkaramıyorlar:)).Bizlerde yıllarca kıravat taktık bakın bizim ürünlerimize, hepsi maaşallah ilimde, bilimde uçuyor.Kısacası İbni Sinalar, Ali Kuşcular, Haldunlar vb bir çok bilim adamlarımız hepsi takım elbise ve kıravat takıyordu.Hatta rugan ayakkabılarıda vardı:))))Anlayana
Rehber öğretmenlere bu hak verilirse kötüye kullanılacağı kesin.
Haber birinci sınıf velileri ile ilgili, önce bir oku istersen, sonra yorum yap.
Müdüre bağış adı altında rüşveti veren istediği öğretmeni seçer. Bunu herkes bilir,kimse konuşmaz.
Hadi zengin konuşmaz, satın almış. Fakir niye susar o bilinmez.
Bilmeden sallama. E okul tüm işi otomatik yapıyor artık. Müdürün en ufak müdahale hakkı yok. Sınıf değişse bile o dahi sistemsel atama ile.
Birde öğretmenlere veli ve öğrenci seçme hakkı verilse ne güzel olur.
doktor hasta seçemez ama hasta doktor seçer. hizmeti alan seçim yapar hizmeti veren değil :)
Süreçlerin sistem üzerinden mutlak bir kura uslüne bağlanmasının öğrenciler için de öğretmenler için de çok olumlu bir gelişme olarak değerlendirilemeyeceği kanaatindeyim. Tüm öğretmenlerimiz ve her çocuğumuz değerli olmakla birlikte, öğrencinin karakter özelliklerine uygun bir öğretmen tespiti hem öğrencinin gelişimini hem de öğretmenin verimliliğini daha olumlu etkilemektedir. İlkokulda okulu seven bir çocuk için sonraki kademelerde akademik başarı zaten kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Ben 1.sınıf öğretmeniyim. Benim şubem 29 kişi diğer şubeler 25,26 27 kişiler. Bu nasıl bir kura sistemi?