
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Gaziantep Üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katıldığı “2. Şule Yüksel Şenler Kitap ve Kültür Günleri Programı”nda yaptığı konuşmada, gençleri daima geleceğe hazır tutmak istediklerini söyledi.
Yeni bir müfredat hazırladıklarını belirten Tekin, şunları kaydetti:
“Bu yıl dünyayla rekabet edecek beceri temelli bir müfredat getirdik. Bunu yaparken millet olarak bizi bir arada tutan, bizi biz yapan değerlerimize sahip çıkan, ana dilini düzgün konuşan, haksızlıklara hukuksuzluklara karşı çıkan, merhamet sahibi adil çocuklar yetiştirelim istiyoruz. İnşallah sizleri, bizim yetiştiğimiz koşullarla kıyas kabul etmeyecek şekilde iyi koşullarda yetiştireceğiz. Sizi bu dünyaya tıpkı atalarımız gibi hükmedecek, bu dünyaya adaleti getirecek, zulmü engelleyecek bir nesil olarak yetiştirmeye kararlıyız.”
Tekin, rahmetli Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde başlattığı bir projeyle Cumhuriyet’in 100. yılında ilgili bakanlara ulaştırılmak üzere mektuplar yazıldığını, senelerdir saklanan mektupların 100. yılda kendisine teslim edildiğini anlatarak, okuduğu mektuplardan örnekler verdi.
Bir öğretmenin mektubunda, “İnşallah Cumhuriyet’in 100. yılında 45-50 kişilik sınıflarda ders anlatabilirim.” yazdığını söyleyen Tekin, “Demek ki o tarihlerde 60-70 kişilik sınıflarda ders anlatıyor gariban öğretmen, ‘İnşallah 45 kişilik sınıflarda anlatabilirim.’ diyor. Şu anda kaç kişilik sınıflarda ders anlatıyor? Ortalamamız 20’lerde. Nereden nereye gelmişiz.” diye konuştu.
Tekin, şu ifadeleri kullandı:
“11 ilde deprem oldu, neredeyse AK Parti iktidarı döneminde yapılan hiçbir okulumuz zarar görmedi. Başka bir öğretmen, ‘İnşallah okulda bir tane bilgisayarın olduğu bir sınıfımız olur.’ diyor. Şu an yaklaşık 650 bin sınıfın tamamında internet erişimi olan ve internete bağlı akıllı tahtalarla dünyanın en zengin eğitim içeriğine erişen bir ülkeyiz, neredeyse tek ülke diye tanımlıyorum. Bunu kim yaptı? Daha önce hiçbir iktidarın yapmadığı şekilde ülkenin bütçesinden en çok payı eğitime ayıran Sayın Cumhurbaşkanımız yaptı.”
Yav senin dünyadan haberin yok.okullar tımarhaneye dönmüş iti kopuğu dolmuş ne müfredatından bahsediyosun sen?disipline al şu öğrencileri diyoz hala daha müfredat müfredat.gel uygula 45 kişilik tımarhanelerde.öğretmenin ne yetkisi var kızsan suç dövsen suç.başına bi iş gelmeden eve varırsan şükret
Hangi beceriler? Beceriden ne anlıyorlar acaba? Yarış atı gibi koşan çocukları çatlatıyoruz. Sıfır beceri ile üniversiteye kadar geliyorlar.
Beceri çok anlama gelir soyut ddğildir daha çok somuttur.İhtiyaç karşılsmaya dönüktür.Yaşam becerisidir.Benim bir eğitimci olarak eleştirim şu hani katkı anlamında.Okullarımızın altyapısı buna göre şekillenmeli.Okul mahallesinin bilim merkezi olmalı.Sanat,spor kültür merkezi olmalı.Gerekirse dersten sonra velilere dersler kurslar verilmeli.Aile nedir,nasıl iyi veli olunur,mahalle sokak güvenliği,dijital güvenlik vb.Test kurdu ancak beceri yoksunu nesiller yetişdirdik yıllarca malesef böyle.
Sayın bakanım sizin il ve ilçe milli eğitim müdürleri bıktırdı bizi watsaptan emir üstüne emir ve boş yazışmalar.Yav zaten belgenet var oradan yetmiyormu emiryağdırma.Ne gecemiz kaldı ne gündüzümüz.Okul idarecilerininde bir özeli bir ailesi var.Bu watsabı lütfen yasaklayın idarecilrre.Birde bize ne kadar muhtemet mali işler varsa attılar okullara biz projeye,maarif modeline,beceri eğitimine yönelemiyoruz angarya işler yüzünden.Taşıma,yemek,servis,kantin bunların denetimi puantajlarıda cabası.Mys