Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifinin Meclis Genel Kurulu’nda 16 Temmuz tarihinde görüşüleceği açıklanmıştı. Yapılması beklenen Meclis Birleşimi’nin henüz belirtilmeyen bir tarihe ertelendiği duyuruldu. CHP Kanadı Öğretmenlik Meslek Kanunu için çağrıda bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özcağdaş X sosyal medya hesabından konuyla ilgili paylaşımda bulundu. İşte o paylaşım;
“Meclis Genel Kurulu’nda ilk 22 maddesi görüşülen Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi’nin görüşmelerinin devam etmeyeceği Meclis Gündemiyle milletvekilleri ile paylaşıldı.
İktidara sesleniyoruz: Gelin, mevcut hükümleri ile kamu ve özel sektörde çalışan 1 milyon 154 bin öğretmenin, 1 milyona yakın atanmayan öğretmenin, idareciler ve diğer eğitim meslek gruplarının sorunlarını çözmeyecek ve sadece Milli Eğitim Akademisi’nin seçme-yerleştirme organı olarak faaliyet göstermesine odaklanan bu kanun teklifinin yerine yaz aylarında katılımcı bir süreçle yeni bir çalışma yapalım.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak sendikalar, sivil toplum örgütleri, akademisyenler, muhalefet partileri, Eğitim Fakülteleri ve YÖK’ü de sürece dahil eden demokratik ve katılımcı bir yasama faaliyetine destek vereceğimizi saygılarımızla kamuoyu ile paylaşırız. isi olarak sendikalar, sivil toplum örgütleri, akademisyenler, muhalefet partileri, Eğitim Fakülteleri ve YÖK’ü de sürece dahil eden demokratik ve katılımcı bir yasama faaliyetine destek vereceğimizi saygılarımızla kamuoyu ile paylaşırız.”
hepinizin allah belasını versin..
Hangi yaz aylarında.
Öğretmeni,öğrenciyi,eğitimi,memleketi düşünen yok.Hepsinin çocukları Avrupa’da özel okullarda paralı okuyor.15 yaşında milyarlık şirket sahibi iş adamı oluyorlar.Anadolu’nun gariban gençleri öğretmen olmak için sırat köprüsünden geçiriyorlar.Olunca da iki müfettişle işinden atacak yasa çıkarıyorlar.Bunların yatacak yeri yok.
Kaotik yasamı içinde her daim bulunduran ülkemi seviyorum..
EĞİTİM İŞ OLARAK BİZ DE AYNI FİKİRDEYİZ SAYIN BAKANIM
Öğretmenler büyük bir kitle ve her siyasi grup bunun yönetilebilirligini kontrol altında olmasini arzu eder. Öğretmenin hakkını gerçek anlamda koruyan sendikalar önemlidir. Siyasiler benzer emellere sahip. Onlara guvenilmez. Herkes isterki öğretmen konuşmasın is yapsın feda edilsin gözden çıkarılabilsin fikir beyan etmesin sosyal hakları ihtiyaca binaen kolayca gasp edilebilsin emeği kolayca satın alınabilsin. Bu tam anlamıyla intikamdir ve bir anlamda da otoriter gövde gösterisi olan şeriattır.