
Kamu görevimizi yerine getirmek amacıyla Liyakat-Sen olarak bir yılı aşkın bir süre evvel Milli Eğitim Bakanlığından Özel Bürolara sınırlama getirilmesi talebinde bulunmuştuk. Bakanlığımız maalesef bu kanayan yaraya pansumanda bulunmadı.
Zorunlu olmadıkça, öğretmeni sınıftan çekip 18 saat ek ders ücreti karşılığında masa başı iş yaptırmak; öğretmenin yerine de ücretli öğretmen görevlendirmek kamunun insan ve mali kaynaklarını israf etmek demektir.
İlgi yönetmeliğin “Özel Büro” alt başlıklı 26. maddesinde “…yeterli sayıda personelden oluşan özel büro oluşturabilir.” İfadesine üst sınır getirilmesi, uzman personelimiz olan öğretmenlerimizin daha verimli değerlendirilmesini sağlayacak olup özel büroya görevlendirilen öğretmenlerin yerine ders ücretli öğretmen görevlendirilmesiyle oluşacak kamu zararının önüne geçecektir.” Şeklinde çözüm önerilerimizi sunmuştuk.
Dersten, okul ikliminden koparılan öğretmenlerin tekrar fiili öğretmenliğe döndüğünde uyum sorunları yapılması pek muhtemeldir. Öğretmenlik becerileri zayıflamış çalışanların eğitim öğretim faaliyetlerinde başarısı da düşük olacaktır. Olan yine Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza oluyor. Söz konusu telafisi güç zararların çarpan etkisi yaratarak oluşturduğu işgücü kaybı ve kamu zararı üçe beşe katlanmaktadır. Bir Görsel Sanatlar öğretmeni düşünün, taş çatlasa haftada 21 saat derse girebilecekken özel büroda görevlendirildiğinde haftada 5 saat daha fazla ekders ücreti ödenmektedir. Derse giren, efor sarf eden, gün boyu nöbet tutan fedakar öğretmenlerimiz günahı nedir?
MEB taşra teşkilatında Özel büroların işleyişiyle ilgi can sıkan iddialar söz konusu. İç Anadolumuzun şirin illerinden Kırıkkale örneğini verecek olursak;
Kırıkkale İl Milli Eğitim Özel Bürosunda yaklaşık 25 civarında öğretmenin görevlendirildiği bilgisine ulaştık. Yapılan görevlendirmelerin bazılarının sendika, siyaset vb. torpille yapıldığı iddia ediliyor. Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Özel Bürolarda görevlendirilen bazı öğretmenlerin ‘bankamatik memuru’ gibi göreve gelmediği iddiaları var. Oysa sabah sekizden akşam beşe kadar masa başı bir işte görevlendirilmişler. Özel büroda görevlendirilen öğretmenlerin görevlerine gelip gelmedikleri basit bir kamera kaydı incelemesiyle ortaya çıkarılabilecekken Milli Eğitim Bakanlığımızın bu konuya sessiz kalması manidardır.
Bu minvalde soruyoruz; Kırıkkale Milli Eğitim’de oluşturulan özel büro İl Müdürü Rıza Aydın’ın çiftliği midir? Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet ŞİMŞEK ve Kurumlarımız kamuda tasarruf adımları atmaktayken, Devletin parasında tüyü bitmemiş yetimin bile hakkı varken, İşçi, memur, emekli… Kısacası Millet ekonomik kriz içindeyken Kırıkkale Milli Eğitim Müdürlüğünde oluşturulan kamu zararının faturasını kim ödeyecek?
Serdar GÜNDÜZ
Liyakat-Sen Genel Sekreteri
Suyu ısındı rıza çavuşun yer yapılıyor eli kulağındadir gitmesi
İlde huzursuzluk var
Her yer aynı, özel burolarda, ne kadar dernekci, sendikaci, tarikatci, cemaatçi varsa, hepsi orada, akşama kadar kendi özel İşlerini yaparlar, yerlerine de ücretli öğretmenler çalisir, tasarruf oradan başlamalı…
Sendika genel il ilçe başkanları nin eş çocuk abi kardeşleri için il müdürleri ses çıkaramıyor
Erzurumdan antalyay giden müdürde erzurumu çiftliği gibi kullandı öğrencilerin ahını aldı gitti.
Bakanlık yüzlerce öğretmen kitap inceleme komisyon diye saçma birimlerde görevlendirilir bunalar işe gitmeden ücret alıyorlar aksamkadar kahvede kağıt oynayarak maaş alıyorlar bunların yerinde ücretli öğretmenler calişiyor
Bok gibi yazı
Kırıkkale özel büro ve milli eğitimdeki görevlendirme bütün öğretmen ve memurların görevlendirmeleri iptal edilmelidir! Hepsi okullarına ve sınıflarına geri gönderilmelidir!
Bu kadar torpil, adam kayırmacılık, iltimas yeter!
Yazıyı yazan, Kırıkkale il atama sube müdürü Muhammed Yılmaz’ın usulsüz atamaları görevlendirmeleri yaptığından, yasak aşk yaşadığı Arzu Yağbasan Aslan isimli bayan öğretmeni görev ve yetkisini kötüye kullanarak idareci olarak görevlendirdiğinden, şartları tutmayan kişileri atadığından, puanlamalarda usulsüzlük yapıp aylıkla ödüllendirmede öğretmenler yerine kendine ve il müdür yardımcısı Serkan Akpınar ile bazı milli eğitim çalışanlarına aylıkla ödül verdirip hakka girenlerden bahsetmemişsin!
Kişisel verilerin… 6698, Türk ceza kanunu 134, 135, 267… Küçük bir hatırlatma… Hiç bir suç cezasız kalmamalı… Yapan, teşvik eden, aracı olan, yönlendiren… Her yere sanrılarınızı kişilik haklarına saldırıda bulunarak yazmaktan vazgeçmelisiniz. Nacizhane bir fikir!