
Öğretmenler Birbirini mi Denetliyor? Eğitim Programları mı Ölçülüyor? tartışmalı konuyla ilgili Bakanlık kaynaklarından yanıt geldi. Buna göre Yürütülen sürecin amacının öğretmen performansını ölçmek veya baskı oluşturmak olmadığını belirtti. Çalışmalar, sadece öğretim programlarının sahadaki uygulanabilirliğini ve etkililiğini bilimsel verilerle değerlendirmek için yürütülüyor. Bu süreç, öğretmenleri değil, programları analiz etmeyi hedefliyor.
İzleme Sürecinde Görev Alan Öğretmenlerin Rolü Netleşti
Bakanlık kaynakları, izleme ve değerlendirme sürecinde görev yapan öğretmenlerin rolünü açıklığa kavuşturdu: Bu öğretmenler, denetim amacıyla değil, tamamen bilimsel veri toplama hedefiyle sahada bulunuyor. Tüm gözlem faaliyetleri, ilgili öğretmenlerden izin alınarak ve yüksek etik ilkeler çerçevesinde yürütülüyor. Sürecin amacı, öğretmenleri denetlemek değil, programların etkililiğine dair güvenilir veriler elde etmek.
İzleme Sürecinde Öğretmen Hassasiyetine Saygı ve Olumlu Sonuçlar
Öğretmenlerin hassasiyet bildirdiği sınıflarda herhangi bir çalışma yapılmadığının altı çizildi.
Geçtiğimiz yıl yürütülen izleme çalışmalarının sonuçları da bu yaklaşımın olumlu etkisini gösterdi:
-Hazırlanan 18 Genel Rapor ve 15 Alan Raporu sonucunda, öğretmenler üzerinde olumsuzluk yaratan hiçbir durum yaşanmadı.
İzleme Çalışmalarının Yapısı ve Eğitim Detayları
Bu izleme ve değerlendirme çalışmalarında öğretmenler ve akademisyenler birlikte görev alıyor. Katılımcılar, herhangi bir teftiş görevi üstlenmeksizin; sadece gözlem, anket ve görüşme gibi bilimsel yöntemlerle veri topluyor.
Toplanan verilerin tek amacı, öğretim programlarının güçlü ve geliştirilmesi gereken yönlerini bilimsel olarak tespit etmek.
Bu kapsamda, veri toplama ve raporlama kalitesini artırmak amacıyla katılımcılara; Erzurum, İstanbul ve Mersin’de seminerler düzenlendi. Bu seminerlerde, veri toplama, raporlama, etik ilkeler, geçerlik ve güvenirlik konularını kapsayan toplam 18 saatlik kapsamlı bir eğitim verildi.