Adana’da özel bir kolejde görevli Bilişim Teknolojileri Öğretmeni’nin, sadece kadın öğretmenlerin değil, aynı zamanda öğrencilerin tuvaletlerine de gizli kamera yerleştirdiği ve bu görüntüleri internette satarak haksız kazanç sağladığı ortaya çıktı. İddialara göre, bu mide bulandırıcı suç faaliyetinin 2019 yılından bu yana aralıksız sürdüğü düşünülüyor.
Soruşturma Başlatıldı
Soruşturma dosyasına yansıyan bilgilere göre, skandal, okulda görevli bir kadın öğretmenin tuvalette ışık yansıması fark ederek tavana gizlenmiş kamerayı bulmasıyla ortaya çıktı. Durumu yetkililere bildirdikten sonra tehdit edildiğini ileri süren öğretmen, yaşadığı büyük korku nedeniyle kendisini bir odaya kilitleyerek polisi aradı. Olay yerine intikal eden polis ekipleri, okulda ve şüpheli bilişim öğretmeninin evinde geniş kapsamlı arama gerçekleştirdi. Aramalar sonucunda, şüphelinin evinde çok sayıda gizli kamera, dijital depolama cihazı, öğretmenlere ve öğrencilere ait kişisel görüntüler ile kadın iç çamaşırı ve çeşitli özel eşyalar ele geçirildi.
Yönetim İhmali ve Tepkiler
Skandalın bir başka boyutu ise yönetim ihmali ve örtbas iddiaları oldu. İddialara göre, okul yönetimi yaşananlardan yıllar öncesinde haberdardı ancak olayı engellemek için gerekli adımları atmadı. Yönetimin, olayın kamuoyuna yansımaması için çalışanlara ve öğretmenlere baskı uyguladığı, hatta bazı personeli tehdit ettiği de öne sürülüyor. Veliler ise okulun uzun süredir güvenlik ve etik sorunlarıyla gündeme geldiğini belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı’nı göreve ve acil denetime çağırdı.
Soruşturma Uluslararası Boyut Kazandı
Skandalın ardından yürütülen soruşturma uluslararası boyut kazanıyor. Tutuklanan bilişim öğretmeninin dijital verileri üzerinde yapılan kapsamlı incelemelerde, ele geçirilen görüntülerin yurt dışındaki bir suç ağına satıldığına dair önemli bulgulara ulaşıldı. Emniyetin bilişim birimleri, bu kirli ticaretin bağlantılarını derinlemesine araştırıyor. Öte yandan, Millî Eğitim Bakanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığı, okul yönetiminin olaya dair olası ihmali ve örtbas iddiaları konusunda ayrı bir inceleme süreci başlattı. Eğitim sendikaları ise yaşananları “mahremiyetin ağır ihlali” olarak kınayarak, tüm eğitim kurumlarında benzer risklere karşı kapsamlı ve acil denetimler yapılması talebinde bulundu.
