İl Milli Eğitim’de Neler Oluyor?

Asrın felaketi olan 6 Şubat depremini en yoğun yaşayan illerin başında yer alan ilimiz Adıyaman da ilk günden beri çalışma ortamını iyileştirmek için çaba göstereceğine yapılan çalışmaları ve şehri sürekli eleştiren, her faaliyete bahane bulan, çalışanların yaptığı işleri küçümseyen bir il müdürü portresi çizdi. Şehrin eğitimi ile ilgili o kadar büyük sorun varken, o sorunlara yönelik adım atmayıp basit meselelerde bu kadar ses çıkaranlar için doğal olarak insana; “büyük sorunları çözemeyeceğini gören bir müdürün küçük sorunlar çıkararak gündemde kalmaya çalışan bir idareci olduğu gerçeğini gösteriyor” Her şeyi istatistik olarak gören Müdür Tosun,

Yalova dan bir öğretmeni getirmek için yeni bir şey yapıyormuş şeklinde siyaseti ve kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor.

Uzun zamandır çok değerli emek veren idarecileri usulsüz bir şekilde farklı yerlere sürüyor. Sürülen personel ilde deprem sürecinde evlerini bile enkazda bırakıp alandan hiç ayrılmayan; inşaat, donatım, kurtarma, organize psikolojik destek süreçlerini yürüten idareciler olduğu biliniyor. Milli Eğitim’den edindiğimiz bilgiye göre bu idarecilerin her birinin alana büyük katkılar sunduğu şeklinde. Her birinin son yıllarda sicilleri başarılar ile dolu. Kendilerine vefa göstertilmesi gerekirken gönderilmelerinde usule riayet edilmeyerek izzeti nefisleri ile oynandı.

Müdür Tosun tarafından, Siyasiler ve üst bürokrasi bilgilendirilirken yanlış, eksik ve tek taraflı bilgiler aktarıldı. Tosun, sürekli çalışanları şikâyet etti. Şikâyet ettikleri ile ilgili bir sefer dahi yüz yüze görüşüp fikir alış verişinde bulunmadığı ifade ediliyor.

Bu ilde yüzlerce başarılı ve kaliteli yönetici ve on bininin üzerinde öğretmen varken bunların hepsi başarısız ve beceriksiz kabul edilerek adeta aşağılandı ve ilk defa il dışından siyasi bir kadroya öğretmen, idareci getirip il müdür yardımcısı olarak görevlendirdi. İlde, ilçe yöneticilerinden ve okullardan bu kadar başarılı idareci görmezden gelindi. Okullardan şube müdürü olarak öğretmenler getirildi. Daha önce Şanlıurfa’da aynı işleri yapan bir il müdürü için yer yerinden oynamıştı. O dönemin Şanlıurfa İl müdürü ve ekibi siyasiler tarafından kısa sürede gönderilmişti.

İl Müdürü Ali Tosun, geldiği ilk günden itibaren uygulama otelinin swit odasında kalıyor, üç öğün yemeğini orda yiyor. Odanın gecelik maliyeti 1500 lirayı aşıyor, getirdiği öğretmeni de oraya yerleştirdi. Aldıkları tüm maaşlarının otele gidiyor olması lazım. Oteli, arpalık olarak mı kullanılıyor?

İlin yapı taşları ile oynanan kamuoyunda rahatsızlık oluşturulan sürgün sürecinin arkasında kimler var?

Bir il müdürü siyasilere rağmen bu çalışmayı yapmışsa siyasiler kendilerinin aşılıp bu işin yapılmasını nasıl görüyorlar?

Eğer siyasilerden bir kısmı işin içindeyse işin içinde olmayanlara ne şekilde bilgilendirme yapıldı?

İşin içinde olanlar bu çalışmanın seçim öncesi Ak Partiye bir darbe olduğunu biliyorlar mı?

İşin içinde olanların bu işle ilgili ne tür bir beklentileri vardı, neye razı oldular?

Kendi bürokratına sahip çıkmayan, insanini dışarıdan gelen yetkililere ezdiren bir şehre bundan sonra da sahipsiz şehir denilecek mı?