
“Öğretmenin kadrolusu, sözleşmelisi, ücretlisi, atananı, atanmayanı olmaz. Öğretmen, öğretmendir. Öğretmen olmaya hak kazanmış her öğretmen eşit değerde ve önemdedir.”
Adil SÖYLEMEZ
Mersin
Merhaba değerli Evrensel okurları. Sizlerle kadrolu, sözleşmeli, ücretli ve özel dershanelerde çalışan öğretmenler ile atanmayan öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar ve mağduriyetler hakkında birkaç şey paylaşmak istiyorum.
Öncelikle kadrolu öğretmenler her ne kadar atanmış olsalar da birçok sorunla daha karşı karşıyalar. Aşırı ders yükü, düşük maaş, ek iş yapma zorunluluğu, uzman öğretmenliğin kurum içi ayrımcılığı arttırması, demokratik haklarını kullandığı ve sendikal çalışmalara katıldığı için soruşturma, sürgün ve çeşitli cezalara maruz kalma gibi durumlar kadrolu öğretmenlerin maruz kaldığı başlıca sorunlardan. Yıllardır devam eden bu mağduriyetlerin merkezi hükümet tarafından bir an önce çözülmesi, kadrolu öğretmenlerin biraz da olsa rahat bir nefes almasına imkan sağlayacaktır.
Sözleşmeli öğretmenlerin yaşadığı sorunlar ise diğer öğretmenlerin yaşadığı sorunlarla birebir benzerlik göstermektedir. Benzer olan bu sorunlar dışında sözleşmeli öğretmenlerin en sık yaşadığı sorun kadroyu alana kadar okul içerisinde mobbinge maruz kalmaları. Kadroya geçebilmek umuduyla binlerce sözleşmeli öğretmen birçok baskı ve kısıtlamaya karşı sesini çıkaramamakta ve boyun eğmektedir. Bu durum öğretmenlerimizde birtakım psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına ve mesleki yıpranmaya sebebiyet vermektedir.
Ücretli öğretmenlerin yaşadığı en büyük mağduriyetler ise asgari ücretin de altında ödenen maaşlar ve sigorta priminin eksik yatırılmasıdır. Bu mağduriyetler dışında, ücretli öğretmenlerin ayrımcılığa maruz kalması, toplum içerisinde değer görmemesi, eğitim dışında angarya işlerin yaptırılması, nöbet ücretlerinin yatırılmaması, aile, çocuk ve kırtasiye yardımından yararlanamama, öğretmen kimlik kartının verilmemesi, promosyon paralarının verilmemesi ve iş güvencelerinin olmaması gibi konular yaşadığı diğer mağduriyetlerdir.
Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin yaşadığı en önemli sorunların başında kurum patronlarının kâr hırsı ve eğitimde uygulanan kapitalist/piyasacı uygulamalar gelmektedir. Bu öğretmenlerimizin çalışma süreleri geçici ve güvencesizlik sorunu vardır.
2023 itibarıyla eğitim fakültelerinden ve pedagojik formasyon diploması alarak öğretmen olma hakkını kazanmış ama atanmamış öğretmen sayısı 1 milyonu geçmiş durumda. Atanmayan öğretmenler maalesef kendi mesleğini yapamamakta ve diğer iş kollarında asgari ücret veya daha da altında bir ücretle çalışmak zorunda kalmaktadır. Onuru kırılan öğretmenlerimizin onlarcası intihar ederek gençliklerinin baharında solup gitmektedir. Böylesine acı olayların yaşandığı bir tabloda öğretmenlerin bu mağduriyetlerinin ivedilikle çözülmesi gerekmektedir.
Öğretmenin kadrolusu, sözleşmelisi, ücretlisi, atananı, atanmayanı olmaz. Öğretmen, öğretmendir. Öğretmen olmaya hak kazanmış her öğretmen eşit değerde ve önemdedir. Öğretmenlerimizin bu şekilde kategorize edilip ayrıştırılması kabul edilemez. Bu mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için bütün öğretmenlerin sendikal çerçevede örgütlenerek birleşmesi ve mücadeleyi demokratik ve emekçi anlayışla sürdürmeleri elzemdir.
evrensel.net
Neden istifa sonrası dönüş yapmak isteyenleri geri almıyorsun bu ne biçim anlayış başkasının ceremesini bize çektiriyorsunuz. Yenilik yapicaz diye her şeyi çorba yaptınız.
Ücretli öğretmenlik varsa..Ücretli milletvekilliği de olmalı….
Çözum basit ucretli ogretmenlik yapmak icin torpil referans arayip mucadele etmeyin cok degil bir yil ucretli ogretmenlik yapmayin gunu kurtarmak icin ugrasmayin 70 veya 80 bin acik olussun siniflar bos kalsin yeter. Ucretli ogretmen olmak icin bin takla atip olduktan sonra sikayet ederseniz kimse bunu duymaz duysada nasilsa yapacak var deyip bir kadrolu ogretmen giderine uc ucretli calistirir. Ucuz is gucu neyse soylencek cok sey var neyse…
Eğitim emektarları olan formasyon sahibi emektar ücretli öğretmenlerin emeği görülmelidir.Devlet okullarında en az 10 15, 20 yıl hizmet ettiler ve ediyorlar.Orta yaşa gelmiş emektar ücretli öğretmenler hala kadro bekliyorlar, emekleri heba edilmemelidir.
Teşekkür ediyorum ağzınıza sağlık
Bir milyondan fazla taşeron kadroya geçerken niçin kimse sorgulamıyor.Bu kadroya geçenler tesadüf mü? Emek ayrımı olmamalıdır.Her emek kutsaldır.Ayrısı gayrısı yoktur.