İlber Ortaylı’nın MEB Eleştirisi Boşa Düştü:MEB’de Amerikancı Bürokrat Yok, Sahadan Gelen Maarifçiler Var!

Serkan Delgeç-Mebpersonel.com Özel Haber İlber Ortaylı’nın MEB Eleştirisine Belgeli Yanıt: Bürokrasi Amerikancı mı, Millî mi?

Millî Eğitim Bakanlığı bürokrasisini hedef alan sözler, kamuoyunda yankı uyandırırken, mebpersonel.net olarak güncel veriler ve atama geçmişleriyle bu söylemi mercek altına aldık.

Tarihçi ve akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Millî Eğitim Bakanlığı’na ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı. Ortaylı, “MEB’de sorunlara kayıtsız kalan bürokratların varlığı artık bir facia boyutuna ulaşmış durumda. Millî Eğitim Bakanlığı’nın Amerika’dan mastır yapmış olanlardan ziyade, Türkiye’deki eğitim problemlerine vakıf, ciddi insanlardan oluşması gerekir. Mucizeler komutanlardan çok, kale muhafızları sayesinde gerçekleşir. Eğitimde de asıl mucize sahada çalışan gerçek maarifçilerle mümkündür” dedi.

Ortaya atılan bu iddialar, Millî Eğitim Bakanlığı bürokrasisine yönelik ciddi bir eleştiri olarak değerlendirildi. Peki gerçekten MEB kadroları “Amerikancı tiplerle” mi dolu? Gerçekler ne söylüyor?

Verilere Dayalı Gerçeklik: MEB’de Amerikancı Bürokrat Yok Denecek Kadar Az

Eğitim camiasının en köklü dijital haber kaynaklarından biri olan mebpersonel.net olarak, Milli Eğitim Bakanlığı üst kadrosuna yönelik 15 yılı aşkın süredir sürdürdüğümüz arşivsel takip neticesinde elimizdeki güncel tabloyu kamuoyuyla paylaşıyoruz:

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, Türkiye’de lisans ve doktora eğitimini tamamlamış, yıllarca bakanlık müsteşarlığı yapmış, sahayı yakından tanıyan bir isimdir.

Bakan Yardımcılarından yalnızca biri, Celile Eren Ökten, Amerika’da doktora yapmıştır. Celile Eren Ökten aynı zamanda Prof. Dr. Sadettin Ökten’in kızı ve İmam Hatip okullarının kurucularından Mahmut Celâlettin Ökten’in torunudur.

MEB’de görev yapan 23 üst düzey bürokrat arasında, Amerika’da lisansüstü eğitim almış kişi sayısı ise yalnızca 2’dir.

Bu rakamlar, Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın “MEB Amerikancı tiplerle dolu” yönündeki söyleminin somut gerçeklikle örtüşmediğini açıkça göstermektedir.

MEB’de Yerli ve Millî Kadro Hâkimiyeti

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in göreve geldiği günden bu yana yürüttüğü kadro politikası, sahayı bilen, eğitim kökenli ve Türkiye’nin eğitim sorunlarına vakıf isimler üzerine kurulmuştur. Üst düzey yönetici pozisyonlarında bulunan birçok genel müdür ve başkan; geçmişte öğretmenlik, okul müdürlüğü, ilçe ve il milli eğitim müdürlüğü gibi sahaya dayalı görevlerde bulunmuş kişilerdir.

Söz konusu bürokratların büyük bir kısmı:

Türkiye’de lisans ve yüksek lisans eğitimlerini tamamlamış,

MEB teşkilatında uzun yıllar görev almış,

Millî ve manevi değerlerle yoğrulmuş bir kariyer geçmişine sahiptir.

Elbette görevde verimsiz olan bürokratlar bulunabilir. Ancak bu, tamamına “Amerikancı” ya da “MEB’den kopuk” gibi genellemelerle yaklaşılmasını haklı kılmaz.

Maarif Mucizesi Sahada Gerçekleşiyor, Bürokrasi de Oradan Geliyor

Ortaylı’nın “eğitimde asıl mucize sahadaki maarifçilerle mümkündür” sözü haklı bir gerçeğe işaret etmektedir. Ancak bugün MEB bürokrasisinin önemli bir kısmı zaten sahadan gelen bu maarifçilerin oluşturduğu bir yapıya sahiptir.

Birçok genel müdür, öğretmenlikten başlayarak sistemin tüm kademelerinde görev yapmış, eğitimin pratiğini bizzat yaşamış yöneticilerdir.

Sonuç: Eleştiri Önemlidir, Ancak Bilgiye Dayanmalıdır

Kamuoyunda saygı gören bir akademisyenin eleştirisi elbette dikkate değerdir. Ancak böylesi kapsamlı kurumlara yönelik ithamların, somut bilgiye dayanmaması, hem kamuoyunu yanlış yönlendirmekte hem de yıllarca sahada emek vermiş eğitimcileri töhmet altında bırakmaktadır.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın mevcut kadrosu, bugünün Türkiye’sinin eğitim meselelerine vakıf, sahaya dayalı bilgi birikimi olan, yerli ve millî hassasiyet taşıyan bürokratlardan oluşmaktadır.

Bu nedenle Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın söz konusu çıkışı, eleştiri sınırlarını aşan, doğruluk temeli zayıf bir yorum olarak değerlendirilmelidir.

15 Yorum

  1. Sen de acayip bakan guzellemesi yapıyon. Anadolu kan ağlıyor. Kariyer liyakat yerlerde mahkeme kararını bile uygulamiyorlar. Hukuk askıya alınmış durumda. Böyle şeyler yapma MEB baştan aşağı kokuşmuş durumda.

  2. Meb in bürokratlarının amerikancılık neyine hepsi aylık kazancını katlama derdinde idealist bakış sıfır hepsi liyakatsiz dolayısıyla bir eğitim yönetimi yok sorgulayan öğrenmeye açık bir toplum olmasını istemiyorlar25 yıl bilimsel ve nesnel eğitimden yoksun kaldı

  3. Amerikancı bürokrat yok başlığı at… sonra yazı içerisinde yok denecek kadar az… ile devam et. Bırakın Yusuf Tekin güzellemelerini. Ne liyakatı ahbap cavus koltuk kaptı olay bu. Yazdığına kendin inanıyormusun, mebpersonel harikalar diyarında…

  4. Sahadan gelen maarifçilerin MEB merkez teşkilatına nasıl geldikleri ve geldikleri sahada hangi başarıları gösterdikleri önemli. MEB’de işler kağıt üzerinde iyi görünüyor olabilir ama gerçekte nasıl?

  5. MEB bu torpil düzenini yikamazsa egitimde başarı gelmez. Liyakat şart.

  6. İlber hocanın, fetönün okullarından biri olab fatih üniversitesine gitmediği halde sahte diplomalı yüksek lisan mezunu ilahiyatçı bürokratlardan haberi yok galiba ama artık olabilir…:)))

  7. Meb de sistemi altust eden bakan kardesi burokrasisi var.Bakin teftis sistemine ne hale gelmistitir.

  8. Meb en kötü dönemini yaşıyor. İlber Ortaylı hoca boş konuşmaz. Ona cevap verip algı oluşturma çabanız da ilginç. Birilerine güzelleme yapmanın faydası yok yeni gelecek olanlara bakın bundan sonra. Artık ne yaparsanız yapın bitti.

  9. Haberi veriyor, en son cümlede de bu elestiri şöyle degerlendirilmeli yaziyorsunuz. Neyi, nasıl değerlendireceğini okur bilir. Sayın Ortayli’nin ne demek istediğini, meseleye nasıl yaklaştığını daha önceki yorumlarını takip edenler bilir. MEB’in mevcut yönetimini ve eğitim sisteminin durumunu beğenmediği açıktır. Tarafsız bir çalışma yapılacak olsa eğitimciler arasında çok küçük bir kesim haricinde kimsenin sistemden de bakan ve ekibinden de memnun olmadigi görülecektir.

  10. Mardin Nusaybin ilçesinde klimalı okullar dururken,klimasız okullarda Bursluluk,LGS ve AYT ve TYT sınavları yapıldı.YKS sınavı için 2 yıllık meslek yüksek okulları varken,liseler dururken lkokullarda sınav yapanlar var.klimali okullar varken klimasız kendi adamları olan okullarda sınav yapmanın amacı ne.işin içinde ne var.Malesef binlerce öğrenci aşırı sıcak ve ilkokul 1.sinif masa ve sandalyesinde sınava girmek mecburiyetinde kaldı.ve binlerce kişinin bu yüzden sınavı çok kötü geçti

  11. Şu anki Bakan eğitimi siyasi bir araç olarak kullanmaktan, siyasilere ve yakınlarına koltuk dağıtmaktan öteye eğitim sistemine bir şey kaçamadı maalesef. Katamayacak da. Çünkü bakış açısı sınırlı ve belli Bakan Bey’in. İlber Bey’in bahsettiği ‘gercek maarifciler’ bakanın atadıkları değil, bakanın kendisi de değil. Ortaylı gerçek eğitimden bahsediyor, eğitim taklidinden değil. Bu eleştirilerin haklı olduğunun görülmesi için çok zamana ihtiyaç yok. Tarafsız bakan profesyoneller anladı bile.

  12. Ne kadar savunmacı bir yazı yazmışsınız. Okuyan da der ki bu site genel müdürlerden birinin ya da bakanın. Rahat olun MEB de yapılan iş gerçekten egitimse savunmaniza gerek yok. Hikaye anlatip reklam yapılıyorsa zaten ortaya çıkacaktir. Kimseyi ovmenize de gerek yok, gommenize de gerek yok. Halk görüyor, üniversiteler görüyor, öğretmenler görüyor gerçekte olanı. Öğretmenim ve hiç memnun değilim bakan bey ve icraatlarından. Balon olarak görüyorum yapılanları.

  13. Doktorasını isterse NASA’da yapsın yöneticilik hamuru herkeste bulunmaz. Söyleyeceklerim bu kadar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu