Görünen o ki, ağustosta 37 bin 500 öğretmen alınacak. Oysa atama bekleyen yüz binler var. Yani sevinenden çok üzülen olacak. Peki ağustos”xta atanamayanlar için şubatta bir ümit ışığı doğabilir mi? İşte o, koalisyon ve erken seçim ihtimaline göre değişir…
Keşke şu ana kadar bir hükümet kurulabilinseydi. İşte o zaman her şey çok daha farklı olabilirdi.
Peki bundan sonrası ne olur?
Şubatta bir atama gelir mi?
Seçim, eğer bahara kalırsa kesin olur. Yok eğer son bahar da olup biterse işte o zaman şubat ataması riske girebilir.
Gerçi yıllardır ara atama yok deniliyor ama bir kaç yıl dışında hemen her yıl, şubatta atama gerçekleşti. Bu yıl da olmaması için bir neden görünmüyor. Yeter ki siyasi belirsizlikler sonra ersin…
Başta öğretmenler olmak üzere atama bekleyen milyonlara sabır dilemekten biz yorulduk, onlar da artık adını bile duymak istemiyor ama yine de sabır dilemekten başka elden bir şey gelmiyor. Çünkü yapacak, önerecek başka bir şey yok…
İşsizliğin ne olduğunu anlayabilmeleri için bakanları, milletvekillerini ve bürokratları arada bir işsiz bırakmak gerekir ki gençleri daha iyi anlasınlar…
eğitimajansı
