Başörtüsü bir aksesuar değildir. Kişinin, başörtülü veya açık olması kendi tercihidir Kişinin başörtüsü, mesleğine engel gösterilemez. Açık olmanın nötr olmak demek olduğunu hiç bir akıl kabul edemez. “Özel hayatında açık veya kapalı olabilirsin ancak kamusal alanda veya iş hayatında olamazsın” demek eşitlik ilkesini, insan haklarını çiğnemektir. Kişinin tercihi, inancı gereği dinine olan bağlılığıdır. Kişinin yaşam biçimidir, yaşam felsefesidir. Kendine ve HAK’ a olan inancıdır, saygısıdır. Bu sebepten dolayı başörtülü bir çalışandan hizmet alan kimse danışanı yadırgamaz, eleştirmez. Kişinin rengine, saçına, sakalına, pantalonuna, eteğine, başörtüsüne takılan bir millet yok artık. Ancak bu düşünceler ısıtıp ısıtıp millette servis edilirse, bu çabalar ister istemez kafalarda soru işareti bırakır ve haliyle eğitimi olumsuz etkiler. Bir algı yaratıldı. Bu yönde hizmet alanlar, rehber öğretmenlerin, psikologların başörtülü mü, açık mı ayrımı yapmalarına teşvik etmiş olduk. Hiç kimsenin böyle bir sorunu yok iken olumsuz bir algı oluşturduk. Rehber öğretmenlerin, psikologların veya diğer meslek grupların yeterliliklerinden, eksikliklerinden bahsedelim, eksikleri nasıl tamamlayacağımızdan konuşalım, bilimden bahsedelim. Ancak ideolojik saptırmalarımızdan ve takıntılarımızdan vazgeçelim. Mesleğimizi ve kariyerimizi toplumu ayrıştırmak için değil, takıntısız, sağlıklı ve başarılı bir nesil yetiştirmek için kullanalım. Kariyerimiz ne olursa olsun topluma veya bir kitleye seslenirken/eğitim verirken kişisel ve toplumsal değerlerimizi koruyalım, daha yapıcı mesajlar vermeye önem gösterelim.
Mehmet Atik EKİN
Eğitimci
