Bir öğretmen, mesleğinden soğuduğunu şöyle anlattı:
Sevgili hocalarım, ben geçen sene doğuda bu göreve başlamış bir öğretmen olarak sadece 1 buçuk senede bu meslekten nefret ettim. Çalıştığım okulda öğretmene saçma sapan evrak işleri çıkaran, bir günde 6 saat ders yazıp boş geçen 1 saate görevlendirme veren, üstüne nöbet yazan idareyi geçtim.
Öğrencisinden de velisinden de ayrı nefret ediyorum. Öğrenci derse geç girip kapıyı çarparak sınıfa girer, öğretmenden ne özür dileme ne içeri girmek için izin isteme yoktur.
Ders esnasında ayağını sıranın üzerine koyar, öğretmene küfreder. Öğrenciyi 2 defa tutanak tutup disipline verirsin.
Hiç bir ceza vermezler. İdare ceza yazsa bile milli eğitim geri gönderiyormuş. Ama siz bir öğretmen olarak öğrenciye bağırsanız veli gelip çocuğumun psikolojisi bozuluyor seni şikayet edeceğim der. Bütün idare, milli eğitim ceza alırsın diye öğretmeni korkutur.
Böyle bir eğitim sisteminin içinde öğretmen olduğuma o kadar pişmanım ki.
Sayın hocalarım, milletin yatarak maaş alıyorsunuz dediği meslek bu mudur? Yoksa ben mi en Allah’ın cezası yere düştüm?
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
sıra üstüne ayak koymak o kadar da gücendirici bir davranış değil yahu ne var bunda
Maalesef fazlası var eksiği yok. Öğretmen şamar oğlanı olmuş herkes haklı bir öğretmen suçlu.
Az bile söylemiş, ben 10. Yılındayım. Öğrenciden görmediğim terbiyesizlik, veliden almadığım şikayet , idareden duymadığım uyarı kalmadı. Bitmek bilmeyen angarya işler de cabası.
Sevgili öğretmen kardeşlerim. İnsana tecrübe kazandıran zor süreçlerdir. Çünkü insan mücadele ruhunu ancak o zaman yakalar. Mücadeleyi kaybeden de her şeyini kaybeder. Yani en iyi okul öğrencisi olmayan okul mu diyeceğiz?Öğretmenlerin, idarecilerin, velilerin, öğrencilerin, görev yerin çok iyi olduktan sonra sana bana ihtiyac yok ki zaten.
Egitim Ogretim sistemi ve yöneticiler en tepede olandan başlayıp sil baştan değişmeli. Aileler önce eğitilmeli. Türk toresidir öğretilmesi.
Çağdaş eğitim dedikleri bu olsa gerek.
Okulda öğrenci olmuycakmi çocuğum ilkokul 3.Sinifta ve hiç duymadım.sira üstüne ayak uzatani.ogrermenimizde özverili sabırlı ben öğretmenim iyiyi doğruyu öğreteceğim görevim dedi doğruda.bu öğretmen çok şey demiş çocuklara sevgisi ve Sabri yok.o zaman öğretmenligi değil başka meslek seçebilirsiniz.once çocukları sevmeyi öğretmeyi denerse sorun kalmaz.biz veliler zaten uyarıyor anlatıyoruz saygıyı sevgiyi öğretiyoruz birazda öğretmen sevgiyle yaparsa mesleğini sorun kalmaz.severek mesleğiniyapsin
I am quiet… but I am not blind.
(Sessizim..fakat kör değilim.)
35 yıllık öğretmen olarak kendimi eleştirerek işe başlamayı namus bilirim. Öğretmen hazır olmadan eğitimin hiç bir bileşeni hazır olmaz. Lakin yukarıda öğretmenin sitemleri de yersiz değil. Bu yazı da sanki birileri tarafından farazi yazılmış gibi geldi bana. Neyse.. Öğretmenlik zor bir lş, zor bir zanaat, zor bir sanat vesselam.
28 yıllık öğretmen olarak yaşadığın herseyi yaşadım ve daha neler neler. Devleti somuruyorsunuz diyen, sana bakıcı muamelesi yapan,tehdit eden.
Günde 7 haftada 35 saat ve öğle arası ile günde 8 haftada 40 saat çalışıp, bir sürü evrak, yazı vb.
Şimdiki aklım olsa asla olmazdım.
Cahil bir toplum, fakat her konuda söyleyecek sözü vardır.
Onlara en büyük bedduam Allah çoluk çocuğunuzu öğretmen yapsın. Olurdu öğretmeni eleştiren cahillere
Daha bedenci idarecilerin yoğun mobbingine ve tacizine maruz kalacaksınız hocam daha önce yaşadıklarınız basit gelecek
Vala doğuluyum öğretmenim hocama hak veriyorum galiba bende bırakacam. Öğrenciye hiç bir yaptırım yok. Ders işletmiyorlar malesef. Diyecek çok şey var neyse
Al sana öğretmene , öğretmenliği öğreten bir cahil daha… Keşke siz neyse :) zaten anlamayacaksin