Bakan Tekin: Müfredatımızı yüzde 35 oranında hafiflettik

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Eğitim- öğretim sistemimizi, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin üzerlerindeki yükü hafifletmek için dünyadaki standartlara uygun bir hale getirmek için müfredatımızı yüzde 35 oranında hafiflettik.”

Kırşehir Cacabey Meydanı’nda düzenlenen 37. Ahilik Haftası Kapanış Töreni’nde konuşan Yusuf Tekin, Bakanlık olarak yaptıkları çalışmaları paylaşmak istediğini söyledi.

Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir hedef olarak işaret ettiği, tarihlerinden aldıkları ilhamla Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme davasının en önemli alanlarından biri olan eğitim alanında da hem geleceği inşa edecek hem de geçmişin kültürünü gelecek kuşaklara aktaracak bir eğitim öğretim sürecinin içerisinde olduklarını ifade etti.

Görevlerini bu şekilde tanımladıktan sonra Cumhuriyet’in yeni asrını Türkiye Yüzyılı haline dönüştürecek olan neslin Ahilik gibi kurumsallaşmış kültürel birikimlerinden de öğrenecekleri çok şey olduğunu vurgulayan Tekin, “Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin Ahilik teşkilatı ve bu teşkilatın kurucusu Ahi Evran hakkında kapsamlı ve doğru bilgi sahibi olmasını istiyoruz. Bu nedenle Ahiliği okullarımızda öğretmek ve yaşatmak istiyoruz. Bugünkü ticaret anlayışımızı, kapitalizmin ve emperyalizmin dayatmalarına karşı, geleneğimizin hak, adalet, merhamet ve zarafet üzere şekillendirdiği ahlakıyla şekillendirmek için eğitimimizi Ahilin düsturları ile güçlendirmek istiyoruz.” diye konuştu.

Bu eğitim öğretim yılının başında Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni tedrici bir biçimde uygulamaya koyduklarını anımsatan Bakan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ahiliğin de özünü oluşturan dayanışma, yardımlaşma, dürüstlük, merhamet, adalet, hakkın teslimi gibi milli değerlerimizi uygulamaya başladığımız Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programlarının da özünü oluşturmaktadır. ‘Köklerden geleceğe’ düsturuyla başlattığımız bu dönüşüm süreci, kendi özüyle barışmış bir neslin inşası için şanlı tarihimizin değerleriyle geleceğe elini uzatmaktadır. Bunların dışında, Türkiye’nin mesleki ve teknik eğitimdeki gelecek vizyonunu şekillendirmek, özellikle esnaf, sanayici ve ticaret erbabı dostlarımızın ihtiyaç duyduğu aranan eleman ya da nitelikli eleman ihtiyacını gidermek için de mesleki ve teknik eğitimde devasa adımlar atmayı hedefleyen bir politika belgesini de Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasıyla 10 Ağustos tarihi itibarıyla yürürlüğe soktuk.

Bu politika belgesinde öne çıkan hususlardan bir tanesi de milli ve manevi değerleri güçlü, Ahilik ekseninde yetişmiş, fütüvvet ehli mezunların iş hayatında aktif rol almalarıdır. Bu kapsamda öğrencilerimizin Ahilik kültürünü temel alan bir anlayışı benimsemesi, karakter gelişimlerine katkıda bulunması ve fütüvvet çerçevesinde girişimci bir ruh kazandırılması amacıyla bu sene mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarımızın müfredatına Ahilik kültürü, girişimcilik ve fütüvvet ahlakı dersini koymuş olduk. Bunun yanında Ahilik kültürü ve girişimcilik eğitim materyalini de 135 bin adet bastık. Anadolu liselerimizle de paylaştık.”

Bu anlamda Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi’nde altını çizdikleri bir maddeyi de paylaşmak istediğini dile getiren Tekin, “Orada da aynen şu ifade var, Ahilik kültürü temelinde öğrencilerin milli ve manevi değerlere duyarlılıkları arttırılacak, fütüvvet ehli mezunların iş hayatında bulunmalarını sağlamak amacıyla ülke genelinde Ahilik hareketi oluşturulacaktır. Bu kapsamda hazırlanan Genç Girişimci Ahiler Projesi, Ahilik ve Girişimcilik Eğitimi Kursu, 305 yönetici ve öğretmenimizin katılımıyla gerçekleştirildi.” ifadelerini kullandı.

Bakan Tekin, bunun yanında, 56 bin öğretmenin tamamına Ahilik ve Girişimcilik Eğitimi Semineri verdiklerini hatırlattı.

“Atölye Kafe ya da Meslekhane adıyla bir proje geliştirdik”

Öğretmenlere ve öğrencilere Ahilik geleneğinin önemi ve Ahiliğin toplum tarafından kabul edilmiş bir kalite, güvence sistemi olarak kavratılmasını, modern girişimcilik yetkinliklerinin kazandırılmasını hedeflediklerine dikkati çeken Tekin, şöyle konuştu:

“Projelerimiz kapsamında illerde Ahilik hareketine öncülük etmesi amacıyla belirlediğimiz öğretmenlere ve öğrencilere yönelik yıl içerisinde uygulanabilecek Ahilik ve girişimcilik üzerine çeşitli kazanımlardan oluşan etkinlikleri de planlıyoruz. Bunların yanında bir projemiz daha var. Atölye Kafe ya da Meslekhane adıyla bir proje geliştirdik. Genç girişimci Ahilerin, meslek liselerimizde üretilmiş ürünlerin satışını yapmalarını mümkün hale getireceğiz. Mesleki ve teknik eğitimin tanıtımı, mesleki eğitime yönlendirme yapma amacıyla bu proje için Meslekhane adıyla marka tescil başvurumuzu da yapmış olduk.”

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne yönelik ideolojik ve ön yargılı eleştirilerle de karşı karşıya olduklarını aktaran Tekin, “İdeolojik diyorum, çünkü biraz önce saydığım hususlara ve bunların eğitim sistemimizde var olmasına karşı çıkan ideolojik eleştiriler var. Ön yargılı diyorum, çocuklarımızın meslek sahibi olmasını istediğimiz için çocuk işçiliğini teşvik ettiğimiz gerekçesiyle bizi size şikayet eden siyasetçiler var. Ben bütün bunları yaparken sizin, geleneklerimizi özümseyen, önemseyen milletimizin bu anlamda desteğinin arkamızda olduğuna inanıyorum. Bu eleştirileri dikkate almadan çalışmalarımıza devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Eğitim öğretim sistemlerini, öğretmenlerin ve öğrencilerin üzerindeki yükü hafifletmek için dünyadaki standartlara uygun hale getirmek amacıyla müfredatı yüzde 35 hafiflettiklerini kaydeden Tekin, “Devlet okullarımızda öğretmen arkadaşlarımızın size test kitabı aldırmasını gerektirecek hiçbir durum yok. Bizim kitaplarımız, bizim öğretmenlerimiz sizin için yeterli. Yetmiyorsa eğer EBA’ya girin, EBA’da istediğiniz kadar test, istediğiniz kadar materyal var. İlave hiçbir kitaba para vermenize gerek yok.” dedi.

AA

17 Yorum

  1. Bir insan yalan konuşabiliyorsa ondan korkacaksın. Çünkü Allah korkusu olan yalan konuşamaz.

  2. Sayın Tekin %35 oranını neyle tespit etmiş. Eğitim literatürüne hakim olmayanalar ancak bunu kullanır. Herkes gitsin uzman olduğu işine baksın. Üst söylemlerle dile getirilen ve kurtuluş reçetesi olarak takdim edilen bu acayip müfredat Reformu için ne kadar kamu kaynağı ve hangi amaçla kullanıldığı açıklanmalıdır. Sonuçta ‘Dağ fare doğurmasın?’ Görünen köy kılavuz istemez. Emanet ehline derhal verilmelidir.

  3. Okullardaki sınıf mevcutlarının kırkları, ellileri geçmesinin sinsi planının öğretmen normunu az gösterip atama yapmamak olduğunu anlamamak için aptal olmak lazım. Öyle bir gözünüzü karatmışsınız ki o sınıflarda okuyan öğrencilerin geleceğini bile umursamıyor olduğunuz görülüyor. İnşallah bu vicdansızlığın hesabını Yüce Allaha verirsiniz.

  4. Sınıf mevcutlarının mevcudunun 22 ile 30 olduğunu söylüyorsunuz. Şehirlerde sınıf mevcudu kırkların üstün de olduğunu bile bile bu konuşma yalan olmuyor mu. Yalanın dinimizde karşılığının ne olduğu da biliniyordur. Yazıklar olsun.

  5. Helal olsun. Hiç bir bakanın başaramadığını başardın. Verilen oyları haram ettirdiğin yetmez gibi birde AKP’yi bitime götürüyorsun.

  6. Bence Yusuf Tekine göre geçmişte mezun olanların eğitimi kalitesiz. O zaman önce Yusuf Tekin’in eğitim durumu araştırılıp, bilgi ve psikolojik durumundan bir sınavdan geçirilip uygunluğu araştırılmalıdır. Yaptıklarına bakınca uygun değil.

  7. AKP’nin bakanlık etiketini takımca güç zehirlenmesine giren Tekin istediğimi yaparım, istediğimi çekinmeden söylerim, sizi küçük insanlar, sizi kalitesiz eğitimliler havasında sanki gençleri kendi kölesi sanıyor. Bu makamın büyük geldiği ortada.

  8. Milli eğitim dışında diğer bakanlıklar personelini değerli görüyor. Örneğin sağlık bakanı Kemal Memişoğlu’nun doktorları değerli kılmak için yaptığı yaklaşımı taktire şayandır. Öğretmenlik etik değerleri, adanmışlıkları olan ve hedeflerinin kaybedilmemesi gereken bir meslektir. Öğretmenlik zorla yaptırılacak iş değildir. Öğretmeni, eğitimini yetersiz diyerek aşağılayıp akademi açılması onur kırıcıdır.. Bunun yerine hizmet içi eğitim değerli olduğunu hissettirir ve ekonomik yük getirmez.

  9. O bir buçuk yıldır evde bekletip canından bezdirdiğiniz gençlerin çoğunun annesine, babasına ve kardeşlerine yardımcı olma, ölmeden onları mutlu etme hayallerinin olduğunu milli eğitim bakanının görememesi , umursamaması çok üzücüdür. Yazıklar olsun.

  10. Türkçe müfredatı için söylüyorum. Hafiflettik dediğiniz müfredatı iyice girift ve içinden çıkılmaz hâle getirdiniz. Ülkedeki eğitim gerçeklerinden uzak, uygulanması büyük oranda imkânsız bir müfredat maalesef. Ayrıca, programın dili de tam bir Türkçe katliamı. ” Eğitim çıktısı” tabirini uyduran dil dehâlarını öpüyorum!

  11. Eğitime ülkenin geleceğine daha fazla zarar vermeden bunlar görevlerinden el çektirilmelidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu