Okullar Bakımevi Öğretmenler Bakıcı mı?

Son zamanlarda bakanlıkta ve velilerde çok ciddi bir yanlış okul algısı gözlemlenmekte.

Ciddi bir kesim için okullar; velilerin bir süre çocuklarını bıraktığı “bakımevi” algısı ile eşdeğer.

Perspektif böyle olunca maalesef Öğretmen algısı da temelden sarsılmış durumda.

Öğretmenlere; çocuğun yaşamını şekillendirecek en temel etkenden ziyade “bakıcı” algısı ile bir yaklaşım sergileniyor.

Özetle okullar bakımevi, Öğretmenler bakıcı.

Çok acı!

Okul ve Öğretmen algısının/itibarının el birliğiyle nasıl yerle bir edildiğinin tezahürü…

İşin ciddiye alınmayan yönü ise tam gün eğitim olan okullarda; uzun öğle arası ve öğle sonrasına kalan dersler, öğrenciyi hem yormakta hem de ders verimliliğini ciddi derecede düşürmektedir.

Okulda daha fazla zaman geçirmek adına gerçekleştirilen bu uygulama, amaçlananın tam aksine öğrencileri daha da okuldan soğutmakta ve uzaklaştırmaktadır.

Bu sebeple ilk ve en önemli adım, bu çarpık yaklaşımın bir an evvel terk edilmesidir.

Okuldan geçirilen zamanın uzunluğundan ziyade verimliliği ve kalitesi üzerine zihin yorulmalıdır.

Temizliği ve güvenliği bile sağlanamayan okullarda öğrencilerin geçirdikleri her dakika ciddi risk barındırmaktadır.

Öğrencileri okuldan soğutan yoğun ders saatleri ve süreleri azaltılmalıdır.

Bu çerçevede:

Ders saatleri;

İlkokullarda 5,
Ortaokullarda 6,
Liselerde 7 saat,

Ders süreleri;

İlkokullarda 30,
Ortaokullarda 35,
Liselerde 40 dakika olarak revize edilmelidir.

Motivasyonu yüksek tutmak adına görsel, işitsel ve bedensel faaliyetler içeren dersler son saatlere konulmalıdır.

Ders saatleri ve sürelerinin kısaltılması uygulaması, ilk olarak pandemi sürecinde denendi ve öğrencilerin derse odaklanma sürecine olumlu katkıları olduğu görüldü.

Böylelikle öğrenciler; hem derslere hem de katılmak istedikleri kurslara daha motivasyonlu katılım gösterebilirler.

Öğrenciler; sabah ve akşam karanlığında sırtlarında kilolarca ağır çantalarla “çocukluklarını yaşayamadan” gün kapatmak zorunda kalmazlar.

Eğitimci Yazar Mehmet GÜLER

13 Yorum

  1. Öğretmenimiz haklı. Dedikleri aynıyla gerçek. Eğitim servisçilere ve kantincilere feda edildi. Öğretmenlerin etkisi sıfırlandı. Öğrenci öğretmeni dinlemek lütfunda bile bulunmuyor. Bunlar yanlış eğitim politikalarının bir sonucu. Bunca emek ve para boşa gidiyor. Bu en büyük israf değil de ne? Ayrıca gençlerimiz heba oluyor, bunun sorumlusu kim olacak?

  2. 7 saat ders ilk ve ortaokul için çok fazla.5 ders ideal.Verimsiz ders saatleri boşa emek diye düşünüyorum

  3. Başlık aynen doğru. 4 yasina girmemiş cocugu bile köy yerinde anasinifina getirmeye çalışan, olur hocam çok iyi kalem tutuyor, sosyalleşmek için gerekliymiş diye iki cümle ezberleyip kayda gelen var. Okullar tabi ki bakıcı, kadın evde rahat tv izleyecek. Mal tok, tavuk tok çiftçilik tok. Rahatlıkla beni öldürüyor ama yapacak bir şey de yok

  4. Kesinlikle katılıyorum.. öğle araları ve ders saatleri kısaltılmalı.

  5. Dikkat süreleri anlık – saniyelik değişikliklere alışmış bir nesile 40 dk bir şey öğretmek
    ( müfredat gereği) işkence gibi.

  6. İlkokul öğrencisiyle ana okulu öğrencileri ayni kefeye koyuluyor üstelik teneffüs bile yok, 6 ders saati kesintisiz eğitim veriliyor. Yazık bu yaştaki küçük evlatlara

  7. Kaynaktan gelen sesi çok guzel ifada etmişsiniz.2. Sınıfa giden balam şimdiden okuldan soğumuş sınıf arkadaşları dinledim istisnasız hepsi aynıdurumda.lütfen çocukların okula giriş isteksizliği çıkarken nasıl kaçtıklarına dikkat edin.kendi öğrenciliklerimizi unutmasak empati yapıp bu çocuklara merhamet göstersek iyi olur çalışan annelere göre ayarlanmış.yazık değilmi diğer çocuklara.onlara özel yapın bütün çocuklari yormayın.hem zorunlu hem katı.biraz esneklik.parası olanlar özel okulda hiç okul

  8. Umarım bu söyledikleriniz hayata geçirilir. Çalışan insanların çalışma saatine göre eğitim süresi düzenlendiği sürece pek yakın gelecekte olası görünmüyor. Eğitimin iyileştirilmesi kaygısı ile çalışma hayatının düzenlenmesi gerekiyor. “Az aslında çoktur.”

  9. Çok doğru bazı veliler çocukları okul sonu halkegitim kursuna götürüp siyriliyor nasıl olsa bakicilari var. Evde terbiye etmediği çocuğunu öğretmenler terbiye edecek yok öyle bir dünya bakıcı değil öğretmen egitici

  10. Eskiden sınıfları cuma günü her siniftan 2 kişi kalıp temizleyip çekip giderdi. Çocuklar zaten yere çöp atmazdı beden eğitimi yada teneffüs arasi mıntıka temizliği yapılırdı heryer tertemizdi. Şimdi devlete yük ve temizlikciler bazıları hiç temizlik yapmıyor nasılsa maaşım geliyor diyor. Öğretmenler kafayı yesin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu